15 Ocak 2014 Çarşamba

Femme Fatale

Merhaba,
 
 
Bu gece de aklıma femme fatale deyimi takıldı. Biraz tarihçesini karıştırayım dedim bakın karşıma neler çıktı.
 
Bildiğiniz gibi deyim Fransızca. Karşılığı ölümcül kadın. Ama, gizemli ve dayanılmaz, aşığını karşı konulmaz bir arzuyla kendine bağlayan ve onu içinden çıkılmaz, tehlikeli ve bazen de ölümcül durumlara sokan kadın anlamında kullanılıyor.
 
Tüm kültürlerin tarihinde ve mitolojisinde böyle kadınlara rastlamak mümkün. Ortaçağda genellikle evli olmadan ilişkiye giren kadınlar için kullanılmış.
 
1800'lerde romantik dönemde bu deyim kadının kötü değil tam tersine en iyi özelliklerine vurgu yapmak için kullanılmış.
 
19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında ise daha çok modaya işaret eden bir deyim olmuş.
 
Sinema, tiyatro ve edebiyatta her zaman femme fatale karakterler olmuş. Bu karakterler genelde anti kahraman olarak rol almışlar ama kahraman oldukları eserler de var.
 
Femme fatale'den bahsederken meşhur kadın gizli ajan Mata Hari'den söz etmeden  de olmaz. Mata Hari ajanlığı sırasında hemen hemen sürekli dişiliğini kullanmış.
 
  
 
 
Geleneksel bakış açısından femme fatele kadın, seksi dişi vampir olarak görülmekte. Meşhur yazar Rudyard Kipling ressam  Philip Burne-Jones'un bir resminden esinlenerek yazdığı şiirinde bundan bahsediyor. 1915'te bu şiirden esinlenerek çekilen bir film bahanesiyle femme fatal'in Amerikan argosunda karşılığı vamp olarak yerleşmiş. Vamp yani vampirin kısaltılmışı.



 
Pek çok felsefeci ve sosyolog, bu kadın tipinin cinsiyet alanında kadınların üstünlüğünü ve erkekler tarafından kabul ettirilmeye çalışılan geleneksel kadın tipine başkaldıran özgür kadını temsil ettiğini düşünüyor. Erkekler içinse yine korkulan ve gizlice arzu duyulan kadın tipi bu aslında. Ben de kesinlikle bu kanıdayım.

Aklıma takılacak yeni bir fikirde buluşana dek sevgiler, Melissa.

10 Ocak 2014 Cuma

Succubus

Merhabalar,
 
Çok ayrı kaldım sizlerden, farkındayım. Bilmem siz yazılarımı hiç özlediniz mi?
 
Aklıma takılan konulardan bahsediyorduk. Bu da geçenlerde aklıma takıldı. Bilmem succubus kelimesini hiç duydunuz mu?
 
 
 
Bu orta çağdan günümüze dek gelmiş bir kavram. Genelde rüyalarda görülen seksi ve kışkırtıcı bir kadın kılığına girmiş dişi şeytan veya doğa üstü varlık anlamında kullanılan bir sözcük. Erkekleri baştan çıkarıp, onlara istediği her şeyi yaptıran ve zaman zaman kurbanını ölüme kadar götüren bir varlık.
 
Günümüzde filmler, kitaplar, şarkılar ve bilgisayar oyunlarında hala kullanılan bir karakter.
 
Nereden aklına geliyor böyle şeyler dediğinizi duyar gibiyim. Böyle bir varlığı hayal edip, folklorik kültüre kazandırmak olsa olsa erkeklerin işidir diye düşündüğümü fark ettim bu sözcükle uğraşırken.
 
Erkeklerin fiziksel güç hariç diğer pek çok konuda kadınlardan çekindiklerini daha önce de konuşmuştuk. Bu korkunun sonucu böyle bir varlığı hayal etmiş olabilirler gibi geldi bana...
 
Diğer yandan erkeklerin sürekli yaşadıkları bir gerçeği de yansıtıyor sanki... Yani bir kadının çekim alanına girip, o güce kapılıp, geri kalan hayatını boş veren, adeta köle haline gelen ve o kadından ayrıldığında ise ölmekten beter duruma düşen çok erkek vardır hayatta.
 
Ayrıca böylesi bir cazibeye bedeli ne olursa olsun hayır demeyecek çok erkek de olsa gerek.
 
Kısacası, kadınlığının gücünün farkında olan ve bu gücü kullanmayı bilen kadınlardan hep korkulmuştur.
 
Benim fikrime göre bu tür bir varlığı olsa olsa erkekler hayal etmiştir, kah korkularına, kah arzularına yenik düşerek böyle bir hayal ürününü ortaya çıkarmış olmaları çok büyük ihtimal.
 
Arayı bu kadar uzatmamak dileğiyle,
Sevgiler, Melissa