23 Nisan 2015 Perşembe

Metroda bir ayak fetişisti

Merhaba,
 
Bu sabah işe giderken başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyor ve hemen başlıyorum.
 
Biraz geç kalmıştım, bahaneyle metronun kalabalığı da epey azalmıştı. Rahat bir vagon bulup oturdum. İşe giderken sevmesem de babet veya bot giyiyorum sonra ofiste ayakkabılarımı değiştiriyorum. Bugün de ayağımda leopar desenli babetler, üzerimde ise ten rengi çorap, kumaş şort ve erkek yakalı gömleğim vardı. Bir kaç durak sonra yirmi, otuz yaşları arasında bir adam trene bindi, biraz etrafına bakınıp karşıma oturdu.
 
Kaçamak bakışlarla ayaklarıma baktığını fark ettim. Bir kez göz göze gelir gibi olduk, utanarak bakışlarını kaçırdı. Yaklaşık yarım saatlik yolum daha vardı, biraz eğlenmeye karar verdim. İşte eğlencenin başlarında trendeki durumun bir fotoğrafı...
 



Babetlerden birini çıkarıp naylon çoraplı ayak parmaklarımı hareket ettirmeye başladım. Ayağımı biraz ileri uzatıyor, parmaklarımı oynatıyor sonra babetimi giyip diğer ayağımla aynı hareketleri tekrarlıyordum. Arada elimle hafifçe ayağımı tutup sıkıyor sonra ayakkabımı giyiyordum. En son ayaklarımı babetlerin üzerine koyup birbirine sürtmeye ve kımıldatmaya devam ettim. 
 
Elindeki içecek şişesini bacaklarının arasına yerleştirdiğini ve bastırdığını fark ettim, heyecandan yüzü hafifçe kızarmıştı. On dakika kadar sonra, kimseye fark ettirmemeye çalışsa da vücudundaki hafif kasılıp gerilmeyi ve verilen derin bir nefesin göğüs kafesindeki hareketini yakalayabildim. Elindeki şişeyi çektiğinde yavaş yavaş kot pantolonuna yayılan ıslak bir leke gördüğümden de eminim. Hızla yerinden kalktı ve gelen ilk durakta inerek gözden kayboldu.
 
İşte bir ayak fetişistinin metrodaki macerası. Daha vagona bindiği anda fark edip kitlendiği tek şey ona cazip gelen cazip bir çift ayak oldu. Ayaklarımın hareketlerine adeta hipnotize olmuşçasına bakarken, onun için zaman ve mekan  kavramları ortadan kayboldu, tek farkında olduğu obje ayaklarımdı. Kontrolü tamamen elinden bıraktı ve boşalana kadar da duramadı. Tipik bir ayak fetişisti davranışıydı.
 
Aslında ayaklarıma bakılması benim için kesinlikle yeni bir şey değil ancak metroda karşımdakinin boşaldığını görmek, bir ilk oldu...
 
Güne mutlu başlamasına vesile olduğum için kendimi tebrik ettim. Ben de mutlu bir şekilde durağımda indim ve günüme ofise varınca giydiğim topuklu ayakkabılarımın üzerinde keyifle devam ettim. Sizlere de bol keyifli günler diliyorum.
 
Sevgiler,
Melissa
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder