10 Şubat 2016 Çarşamba

Ofis tuvaletinde gizli kalan gerçekler

Merhaba,
 
Daha önce sizlerle paylaşmadığım ama aklıma takılan bir anım var. Bugün sizlerle paylaşmanın doğru olacağını düşündüm ve yazmaya karar verdim.
 
Birkaç ay önce yazdığım bir yazımda ofiste bastıran ani bir mastürbasyon krizinden bahsetmiştim. Bir arkadaşımın daha bu tür krizlere girdiğini bildiğimi söyleyip anlattıklarımı orada bırakmıştım. Açıkçası o gün mastürbasyon krizine giren kişinin sadece ben olmadığıma çok yakından şahit oldum...
 
O yazıda ani bir krizle tuvalete koştuğumu ve mastürbasyon yaptığımı anlatmış, bir de resim eklemiştim. Anlattıklarım doğruydu ancak eksik bıraktığım bazı kısımlar vardı...
 
Bahsettiğim krizleri yaşayan diğer iş arkadaşım bir erkek ve bu konuları onunla önceden tartışmışlığımız var. İkimizin de bu konudaki ortak açıklaması şöyle: stresi üzerimizden atabilmek için orgazm sırasında vücudun salgıladığı endorfine ihtiyaç duymamız ve bunun bir tür bağımlılık yaratması sonucunda, stres altında vücudun kendiliğinden mastürbasyon gerektiğine karar verip, bizi yönlendirmesi.
 
Bahsettiğim olayların yaşandığı gün fazlasıyla stres altında olduğumuz kritik bir gündü. Benim apar topar tuvalete koştuğumu gören ve yüzümün ifadesinden durumu anlayan arkadaşım hemen  arkamdan tuvalete gelmiş. Sonradan söylediğine göre kendisi de mastürbasyon yapmamak için direnmekteyken beni görmüş ve pes ederek arkamdan tuvalete seğirtmiş.
 
Erkekler tuvaletine girmek üzereyken aklına parlak bir fikir  gelmiş ve "ne kaybederim" diyerek kadınlar tuvaletine yönelmiş, boş tuvaleti ve tek kapalı kabini görünce de şansını denemeye karar vermiş.
 
Bana seslendiğini hatırlıyorum, eğer müsaade edersem, kabine gelip benimle mastürbasyon yapmak istediğini söylemişti... Beni biliyorsunuz, hayır diyememiştim bu çılgınlığa...
 
Küçücük kabinde o ayakta, arkasını kapıya dayamıştı, ben de klozette oturuyordum... Aslında bu teklif beni fantezi kurmaktan kurtardı diye düşündüğümü biliyorum...
 
Gerçekten de birkaç dakika içinde birbirimizi seyrederek orgazm olmuş ve rahatlamıştık. Her şey güzeldi ancak tuvaletten teşekkür ederek hızla kaçan arkadaşımın ardından çorabımın üzerindeki spermleri temizlemek bana kalmıştı...



Neyse ki düşünceli arkadaşım ertesi gün, aldığı iki çift çorabı utana sıkıla bana hediye ederek kendini affettirdi.
 
Bu anımı sizlerle paylaşarak rahatladığımı düşünüyorum, lütfen siz de kendi mutluluğunuz için mümkün olduğunca kendiniz gibi olun ve çevrenize gerçek kimliğinizi göstermeye çalışın...
 
Sevgiler,
Melissa
 
 
 


9 Şubat 2016 Salı

Trampling-Ezilmek

Merhaba,
 
Dün sosyal medyada karşılaştığım birinden aldığım ilhamla trampling-ezilme fetişi aklıma takıldı.
 
Adından da anlaşılacağı gibi bu fetiş kabaca birinin ayakları altında ezilmekten zevk almak anlamına geliyor. Genelde bu fetişe sahip olan ve ezilmek isteyen taraf erkeklerden oluşuyor. Ezme işlemi çıplak ayakla, soket veya naylon çorapla veya topuklu ayakkabıyla gerçekleştiriliyor ve ezilmek isteyen tarafın sırtına, göğsüne, karnına, cinsel bölgesine, yüzüne veya ekstrem durumlarda boğazına basılarak uygulanıyor.
 
 
 
 
Bu fetişe benzeyen bir başka fetiş de macrophilia veya bir dev tarafından ezilme fetişi. Bir diğeri ise crush fetish veya bir objenin veya böcek vs. gibi bir hayvanın ayakla veya ayakkabıyla ezilmesi.
 
Temelde ezilme acı veren bir eylem olduğundan bu fetişe ilgisi olan kişilerin sadomazoşist bir psikolojiye sahip oldukları düşünülüyor. Ezilme fetişinin, ayak, çorap veya ayakkabı fetişizmiyle ilgisi olmayan bir fetiş türü olma ihtimali daha yüksek görünüyor.
 
Çoğu fetişte olduğu gibi bu fetişin de temellerinin çocuklukta atıldığı düşünülüyor. Çocuklukta formatif yıllar denilen doğumla beş yaş arasındaki dönemde zihin şekilleniyor. Bu yıllarda zihinde şekillenen yapıların çoğunun geri dönüşü olmuyor. Özellikle ezilme fetişi bağlamında düşünülecek olursa bu fetişin, formatif dönemde çocuğun bakımını üstlenen veya sürekli yakınında olan kişinin ona aşırı ilgi ve sevgi gösterirken, kasıt olmadan bir yerine ayağıyla veya topuklu ayakkabısıyla basması ve ardından çocuğu teselli etmek için aşırı şefkat ve ilgi göstermesi sonucunda oluşabildiği söyleniyor. Hatta bazı durumlarda çocuğun acı ve zevk arasında normal olmayan bir bağlantı kurması da mümkün olabiliyor. Bu durumda çocuk ezilme sonrasında gösterilen ilgi ve şefkate ulaşabilmek için tekrardan ezilmek isteyebiliyor.
 
Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu unutmadan, başkalarına zarar vermeden ve saygı sınırlarında kalarak yaşamanın ve kendiyle barışık olmanın keyfini çıkaralım...
 
Sevgiler,
Melissa