10 Mart 2016 Perşembe

Yatak odasında iki kadın

Merhaba,
 
Yazılarımda farklı biri olduğumdan defalarca bahsettim ancak biseksüel tarafımdan çok söz etmemiş olabilirim. Yüksek libido, teşhircilik, ayakkabı ve naylon fetişi, sahibelik (dom-sub) eğilimi, kadınsılaştırma  (feminizasyon)  vs. daha önceki yazılarımdan bildiğiniz özelliklerim. Dönemsel olarak yükselen diğer bir özelliğim ise kadınlara olan ilgim.
 
Son dönemde kişiliğimin bu yönü ağır basmaya başladı ve halihazırda sürmekte olan bir ilişkim var. Sizlere bu yazıyla verebilmek istediğim; tüm erkeklerin ilgisini çeken ve erkeğe yönelik porno endüstrisinde sıkça kullanılan lezbiyen ilişki temasının aslına ilişkin gerçekçi bir bakış açısıdır.
 
Bazı yanlış bilinen konularda bildiğim kadarıyla sizleri aydınlatmak isterim.
 
Gerçekte iki kadın birlikteyken seks oyuncaklarına nadiren ihtiyaç duyarlar, bu erkek baskın porno endüstrisinin bir aldatmacasıdır.
 
İlişkide esas olan karşılıklı fiziksel beğeni ve karşıdakine zevk verebilmektir. Bu esasında tüm cinsel ilişkilerde esas olması gereken bir durumdur. Birbirinden keyif almak ve birbirine keyif vermek bir cinsel birlikteliğin özünü oluşturmalıdır ki iki kadın birlikte olduğunda bu tam anlamıyla böyledir.
 
Tüm erkeklerin merak ettiği bir diğer konuda da bilgi vereyim, iki kadın birlikteyken üçüncü biri olarak erkeğe veya erkek cinsel organına ihtiyaç duyulmaz. Penetrasyon tatminkar bir ilişki için gerek şart değildir.
 
Duygusal açıdan lezbiyen seks heteroseksüel bir ilişkiden çoğunlukla daha doyurucudur. Yumuşak, düşük tempolu ancak daha uzun süren, keyif odaklı ve yüksek farkındalıklı bir birliktelik halidir yaşanan. Bilindiği üzere sonsuz orgazm yaşama kapasitesi olan ve duygusal olarak erkekten çok daha yüksek farkındalığa sahip iki kadın arasında yaşanan ilişkinin böyle olması kanımca hiç de şaşırtıcı değildir.
 
Sizlere yazıyı okuduğunuz  ve okuduklarınızı içselleştireceğinize inandığım için arkadaşımla çekilmiş küçük bir resim hediye etmek istedim. Umarım hoşunuza gider.
 
 
 
Her zaman tekrarladığım gibi farklılık zenginliktir, hayatta kendinizle barışık olmaktan daha büyük bir mutluluk yoktur. Belirlenmiş kalıplar içinde kalmaya çalışarak kendinize bir ömür boyu işkence yaşatmanın herhangi bir mantıklı dayanağı olamaz. Herkesin kendi olmaya ve bunu dilediğince yaşamaya hakkı vardır. Kendimiz gibi olan veya olmayan herkese de yaşam hakkı ve alanı tanımak birbirimize olan insanlık borcumuzdur.
 
Sevgiler,
Melissa